Boğaziçi Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Ömer Batın konuşmasında Neurath, Carnap, Frank ve Reichenbach gibi mantıksal empiristleri odağa alarak, anti-komünist soğuk savaş koşullarının bilim felsefesini nasıl dönüştürdüğünü anlattı. Bilim felsefesinin etik, politik ve toplumsal ideallerden nasıl soyutlandığını tartışarak, dönemin akademik ve politik baskılarının düşünsel yansımalarını ele aldık.

Barselona Üniversitesi'nden Ada, bu konuşmada fizikteki iki felsefi yaklaşımı inceledi. İndirgemeciliğin yüksek boyutlu olguları daha basit yapılara indirerek açıklama iddiasını, belirimciliğin ise indirgenemeyen özelliklerin varlığını savunduğunu aktardı. Özellikle fiziğin ve zihin felsefesinin sınırlarında ortaya çıkan indirgenemez özelliklerin nasıl anlaşılabileceğini ve evrenin hiyerarşik yapısı hakkında bize ne söylediğini değerlendirdik.

İlk etkinliğimizde MSGSÜ öğretim üyesi Alper Yavuz bizlerleydi. Alper hoca "Kıta-Analitik Ayrımı ve Epistemik Adaletsizlik" başlıklı konuşmasıyla, felsefedeki kıta felsefesi ve analitik felsefesi ayrımını epistemik adaletsizlik kavramı çerçevesinden ele aldı. Bu ayrımın bir tarafında bulunan bir felsefecinin öbür tarafında çalışana yönelik duyacağı güvensizlik kaynaklı bu epistemik adaletsizliğin sonuçlarını değerlendirdik ve felsefedeki bu ekol ayrımına nasıl bir tutum takınmanın doğru olduğunu tartıştık.